24 Temmuz 2015 Cuma

Nereye Koyuyorduk Noktayı

     Bitmek bilmeyen bir duvara tırmanma isteği insanda oluşur mu?  Bende hep vardı o istek ve her defasında tırmandım. Çok uzun yol aldığımı zannettiğim zamanlarda oldu tabi ki ama geriye baktığımda sadece aldığım yol boyum kadardı. Bana bu tırmanışı uzun kılan neydi acaba. Kendimle olan hesabımı bitiremeden tekrar serüvene başladım. Her adım benim için geriye giderken ben hep ileriye tırmanışımla gururlandım. Gözlerimi kör eden şeyin ne olduğunu bile bilmeden ileriye gittim. Düşünceler arasında karanlıkla buluştuğumda alışık olduğum bir durum diye aldırmadım. Her geçen gün kaybederken ben kazandım sandım. Hayat bana bir verdi bin aldı ben nedense hep bin verdi bir aldı sanarak mutlu olmaya çalışırken tek başıma kaldığımı fark ettim. Kalabalığın arasında yalnız kalınır mı? Ben kaldım her zaman olduğu gibi yalnız kaldım. Paylaşamamak yalnızlığın belirtisi olduğunu bildiğim halde paylaşımlara kapalı kaldım. Her paylaşımda eleştiri almak, onun sonucuyla yargılanarak yaşamaktansa yalnızlığı tercih etmek zorunda kaldım.
     Bu kadar yalnızlığa gömülüyken bir el arayışına neden girmedim ya da neden bir el uzanmadı bana diye sormak isterken insanların uzattıkları elin aslında samimi olmadığını görmek daha çok içimi acıtacaktı. Gece yarısı bir bankta gece yolcusu görüp içim burkularak süzülür giderdim yanından şimdi bana bakıp yanımdan geçen bile yok. Öyle bir boğuma geldim ki sayfalar arkadaşım kelimeler dostum oldu. Göz yaşlarım bana eşlik ederken rüzgarın esintisi hala nefes aldığımı hatırlattı bana. Belki iki cümle kurma gayretini hep onlar verdi bana ben böylesine karanlığa teslim olmuşken onların sayesinde hala damarlarımda kanın dolaştığını anladım. Dostluk ne sözle ne de nefesle oluyormuş gerçek dostluk  bir esintinin seni senden almasıyla, kelimelerle buluşturup sayfalarda zaman harcanmasıyla oluyormuş. İnsan uçamaz derler ama benim ruhum rüzgarla birlikte her gece uçar oldu. Her kelimenin arasına girdim her cümlede ben ayağa kalktığımı anladım. Karanlıktan aydınlığa geçişimi sağlayan rüzgar olurken ben karanlıkta kalıp yalnızlığıma seslenmek istedim. Belkide yüzleşme vakti gelmişti. Anlamsızlıkların arasında bir kelimeye anlam yükleme çabasıyla gecelerimi aydınlattım.
     Bu gece ben yine esintiye bıraktım kendimi acaba nerede son durağım ya senin yanın ya da .. ya da yok işte nerede olacağıma bile karar veremezken rüzgara teslim olmak saçma teslim olduysan ona bırak yön vermeye çalışma işte. Öyle sert esti ki rüzgar ben bu gidişin son durumunu göremedim. Zaman ilerlerken aklımda tek soru vardı. Nereye koyuyorduk noktayı? Artık bir son verip yeni sayfa açmak gerektiğini galiba anlamaya başlıyorum...

1 yorum: