Bir yol çizersin kendine yeni bir yol, üzerinde engeller olmayanindan. Bazıları buna ' temiz bir sayfa açmak' der. Bu serüvende sana eşlik edecek birini seçersin. Plan hazırdır, ekipmanlarda. İlk gün yüzün güler, tebessüm eksik olmaz dudaklarından. Hergün geçtiğin yol, gördüğün insanlar sana çok farklı gelmeye başlar. Seni görenler 'aşık' der. Kimileri ise 'deli'. Hiç bir şey umrunda değildir. Senin yanında bir yol arkadaşı var. Hemen sağında, hissedersin onu. Nefesini duyarsin teninde. Hep böyle devam etmesini hayal ettin ya unuttuğun bir şey var farkında değilsin. Bu hayali sen tek başına kurduğunu hiç kabul etmiyorsun. Hatan yok plan sağlam inanmısşın buna. Biri çıkıp sana 'aptal' dediğinde kızarsın, inkar etmeye başlarsın. Sonra bir akşam yıldızlar gökyüzünde parladığında, odanın sessizliğiyle boğulup, duvarların üstüne gelmesiyle anlarsın ki, bu serüvene hayali bir karakterle başlamışsın. Gözlerinde yaşlar belirmeye başlar. Rüzgarın soğukluğunu ilk o zaman hissedersin. İçinde bir titreme oluşur. Eline bir kalem alırsın ve boş bir sayfaya gözlerindeki yaşla beraber çizgi çekersin. Başladığın yeri daha net görürsün ve bitiş noktası sana o kadar uzak değildir.
İliklerine kadar yalnızlığa gömülmüş, toprağın kokusunu her nefes alışında içine çekerek öyle üşürsün ki biriside çıkıp sana sıcak bir el uzatmaz. Gece sessizliğe bürünür ve tek kaldığın gün gibi ortadadır. Artık yalnızlığına dönüp hayalini anlatabilirsin...
21 Aralık 2013 Cumartesi
12 Aralık 2013 Perşembe
Dışarıda atıştıran yağmur damlalarına bakarken bir kare takılır gözüne. İki sevgili el ele tutuşmuş geziyorlar. Tenlerine değen yağmur damlalarını kıskanırsın. Yalnızlık sımsıkı tutmuştur seni, hiç bırakmayacakmış gibi. Yüzünde bir ıslaklık hissedersin göz yaşların yağmur damlası gibi bırakıverir boşluğa.
Bir el ararsın seni bu yalnızlıktan çıkarmak için. Tek korkun vardır. Tanımadığın bir eli tutmak ne kadaar güvenilirdir. Korkun seni bu hale getirir, bilmezsin. Çıkmak için bir ele değil cesarete ihtiyacın var. Farkında değilsin..
Bir el ararsın seni bu yalnızlıktan çıkarmak için. Tek korkun vardır. Tanımadığın bir eli tutmak ne kadaar güvenilirdir. Korkun seni bu hale getirir, bilmezsin. Çıkmak için bir ele değil cesarete ihtiyacın var. Farkında değilsin..
20 m2'lik odada kendisine yer ayıran 10 m2'lik konumda sigarasını her içine çekişinde, büyük bir zevkle dışarı bırakan fakat içindeki sıkıntıları atmak için derin nefes alıp büyük bir iştahla atmosfere aldığı nefesi veren milyonlarca kişiden birisi, bizden birisi olan bu adam KİM?
Cevabı bulunmayan, bulunmak için bir arayış içine bile girmediğimiz unutulan, unutulmuş, hatırlanmak için hafıza bile yormayan o insanlara seslenmek istiyor. Sesini duyan kuşlar, böcekler ona yanıt veriyor. Yalnızlığın cevabını arıyanlar önce ona sormalı, yalnızlık sözcüklerle anlatıldığında ondan çıkan saf duygularla, tecrübelerle sarfedilmiş bir cümle kadar etkili olmayacağı gibi gerçek cevabı yanlış yerlerde aramak kadar boş bir zaman kaybınada gerek kalmaz!
Cevabı bulunmayan, bulunmak için bir arayış içine bile girmediğimiz unutulan, unutulmuş, hatırlanmak için hafıza bile yormayan o insanlara seslenmek istiyor. Sesini duyan kuşlar, böcekler ona yanıt veriyor. Yalnızlığın cevabını arıyanlar önce ona sormalı, yalnızlık sözcüklerle anlatıldığında ondan çıkan saf duygularla, tecrübelerle sarfedilmiş bir cümle kadar etkili olmayacağı gibi gerçek cevabı yanlış yerlerde aramak kadar boş bir zaman kaybınada gerek kalmaz!
24 Kasım 2013 Pazar
Rüzgar, Ben Ve Yalnızlığım
Gözlerimi karanlığa teslim etmeden önce balkon kapısını aralamıştım. Rüzgar içeriye süzülerek girmekte geç kalmamıştı. Tenime her dokunuşunda titreme giriyordu içime. Yalnızlığıma sarıldım çok geçmeden. Titremem geçiyordu. Yavaş yavaş içim ısınmaya başlamıştı. Sıcaklığın verdiği mutlulukla uykuya dalmışım. Sabah olduğunda yanağımda bir soğukluk hissettim. Rüzgar hafif ve soğuk dokunuşuyla uyandırmıştı beni. Odanın bütün duvarlarında hissediyordum onu. Güneşin sıcak dokunuşuyla uyanmayı hayal etmiştim bütün gece. Fakat uyandığımda hissettiğim sadece soğuk bir rüzgar, ben ve yalnızlığım....
Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Şimdi sitemim kime? Rüzgara mı? Kendime mi? Yoksa yalnızlığa mı? Cevabıyla yüzleşmeye cesareti olmayan, yalnızlığın arkasına gizlenmiş, soğuğa bahane bulan biri olarak sitemim aslında kendime...
Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Şimdi sitemim kime? Rüzgara mı? Kendime mi? Yoksa yalnızlığa mı? Cevabıyla yüzleşmeye cesareti olmayan, yalnızlığın arkasına gizlenmiş, soğuğa bahane bulan biri olarak sitemim aslında kendime...
14 Kasım 2013 Perşembe
Rüzgar Ne Zaman Arkamızdan Esecek?
Hayat bazen insanın üstüne gelir. Bazen kelimesi biraz gereksiz sanırım. Daima üstüne gelir demek daha doğru diye düşünüyorum. Sürekli ileriye gitmek için adım atmak isteriz. Fakat önümüze engeller çıkmadan olmaz. Bu bir kanundur aslında. Teoriden geçerek tespiti kesinleşmiş ve kanun olarak yasalara girmiştir bir kere. Ne yaparsak yapalım o engeli geçmeden ilerleyemeyiz. Sağ tarafına bakarız bir geçiş yolu var mı diye. Yoksa çoğumuz sola bakmayı bile akıl etmeden geri döneriz ideallerimizden.
Sola bakanlar kazandı mı? Tabi ki hayır. Oradaki engel daha büyük. Vazgeçirmek istiyor.Geri dönüp yerimizde durmamızı ve bizim ilerleyemememizi istiyor. Peki başarılı oldu mu? Maalesef oldu. Maalesef diyorum. Çünkü mücadele ruhumuz çok zayıf. Kolay tarafı seçme eğilimimiz daha fazla.
Devam edenler var mı? Muhakkak ki var. Onlar ideallerine kenetlenmiş seçkin bir grup. Aralarına girmek için hep hevesimiz vardır. Heves başlangıç için en önemli faktördür. Yalnız ilk engelde seni terk eden hevestir. Kalırsın orada yapayalnız, tek başına. Rüzgarın insafına bırakırsın kendini. Yalvarırsın ona arkamdan es diye. Sanırsın ki sana engel olan rüzgardır....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)