13 Temmuz 2014 Pazar

Özür Dilerim...

      Zordur özür dilemek. Herkesin dili dönmez, çoğumuzda 'Özür' deyip devam edemeyiz kestirip atarız ucundan. Ya sen ? Evet sıra gelelim bana ben çok az özür diledim hayatımda çünkü özür dilenecek bir şey yapmamaya gayret gösterdim. Hatalarım olduğunda ucundan kestirip atmadan 'Özür Dilerim' dedim. Çayımı yudumlarken yanımda oturan arkadaşımın koluna döktüm. Yandı kolu özrümü diledim. Geçmedi acısı evet kolu hala yanıyordu fakat biliyordum uzun sürmezdi. Özür dilemeyi sakız haline getiren seçkin bir grup vardır. Ayağına basar özür diler, kalbini ezer özür diler. Bunlar sakız yerine özür çiğner. Duyguları önemsemez hatalarını özürle kapatırlar. Bir nevi pardon misali bilerek gelir çarpar. 'Pardon' der yoluna devam eder. Sen orada kalırsın ama yalnız değilsin merak etme yanında 'pardon' var al onuda devam et yoluna..
     Şimdi gelelim acizane küçük isteğime; Koluma çay dök özür dile, yolda bir pardon'la bırak beni, en sevdiğim kalemimi kaybet, hayallerimi suya düşür kısacası her şeyi yap özrünü dile ama kalbimi kırarsan sakın özür dileme. Rüzgar nasıl süzülerek içeriye giriyorsa, sende öyle süzülerek sessizce çık hayatımdan. Özür Dilerim biraz büyük bir istek oldu...