14 Mayıs 2014 Çarşamba

Karanlığın İçinden...

            Soma bugün yer altındaki aydınlığını kaybetti. Kara bulutlar sardı gökyüzünü. 205 alın teri yağmur damlası gibi düştü senelerce toprağa. Şimdi alın teri yerini gözyaşlarına bıraktı. Ateş Soma'dan bütün ülkeye yayıldı. Her evin içinde hissettirdi acısını. Rüzgar yerin altından esiyor Soma'ya, sert ve soğuk. Her estiğinde bir ışık daha sönüyor. Hastane bahçesi doldu taştı. Olay yeri mahşer yerine dönmüş. Sırayla çıkıyorlar karanlıktan kimlikleri belirsiz bir şekilde, annesinin, babasının, ablasının belkide eşinin önünden geçiyor sedyeyle ama tanımıyor kimse birbirini öyle bir hal almış ki  Soma, yanındakini bile tanımıyorsun telaştan ve göz yaşlarından. Küçük bir delikten ışık saçılıyor dışarıya, omuzlarda bir ışık, yaklaşıyor yavaş yavaş sağlık ekibine, duramıyor fazla ayakta dayanamıyor vücudundaki acıya, bırakıyor kendini emin ellere, sedyeye kaldırıyorlar hemen, durun diyor bekleyin 'çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin'. Tüm dünya ağlıyor buna, vicdan dayanamıyor. Nasıl dayansın? Gözlerde yaş, dudaklarda dua eksik olmuyor.